Zenginliğin Kaynağı Nedir?
Ülkelerin zenginleşmesinde en önemli faktör nedir? Toprak mı, nüfus mu, yoksa yeraltı kaynakları mı?
Çin ve ABD gibi devasa ülkeleri bir tarafa bırakalım.
Nüfus ve yüz-ölçümü olarak bizden çok daha küçük ülkelerin ihracat rakamlarına bir göz atalım. İşte ülkeler ve yıllık ihracatları:
Hollanda: 652 Milyar $
Güney Kore: 574 Milyar $
Hong Kong: 550 Milyar $
Fransa: 535 Milyar $
İtalya: 506 Milyar $
İngiltere: 445 Milyar $
Belçika: 430 Milyar $
5 milyon nüfuslu bir ada devleti olan Singapur’un ihracatı bile 320 milyar dolar.
Peki bizde durum ne? Son yıllarda ciddi gayretler sarf edildi ve buna rağmen şimdilik 160 milyar doları yakaladık. Türkiye’nin 2023 için ciddi bir ihracat hedefi var: 500 milyar dolar. Bunu nasıl yakalayacağımız ayrı bir mesele olsa da bununla Hong Kong’a bile ulaşamıyoruz. Zira daha şimdiden Hong Kong’un yıllık ihracatı 550 milyar dolar. Hong Kong’un nüfusu sadece 7 milyon. Biz ise 80 milyonluk bir ülkeyiz. Şanlı tarihimizle ve kültürümüzle iftihar ediyoruz ama bir şehir devleti olan Hong Kong’a bile ulaşamıyorsak bunun üzerinde ciddi bir şekilde düşünmemiz gerekmez mi?
Almanya’nın yıllık ihracatı 1,5 trilyon dolar. 57 İslam ülkesinin toplamından daha fazla. 1,7 milyarlık İslam dünyası, 80 milyonluk Almanya kadar üretemiyorsa burada yanlış giden bir şeyler var.
Almanya Volkswagen firmasının ihracatı bile son 3 ayda 67 milyar dolar Türkiye’nin ise 44 milyar dolar. Yani onların tek bir firması bizim ülkemizin toplam ihracatının 1,5 katı. Amazon ciro 53 milyar dolar, Apple ise 88 milyar dolar.
Dünyanın en zengin kişi ve firmalarına baktığımız zaman hepsinin teknoloji ürettiklerini görürüz. Hatta bunların çok önemli bir kısmı mal bile üretmiyor. Sadece yazılım üreterek dünyanın en büyükleri arasına giriyorlar. Mesela facebook şirketinin piyasa değeri yarım trilyon dolar. Facebook, Instagram, Amazon, Google ve youtube gibi şirketler sadece para kazanmıyor, aynı zamanda her türlü bilgimizi depoluyor, beyinlerimizi esir alıyor.
Şimdi ilk başta sorduğumuz soruya gelelim: Zenginliğin kaynağı ne? Diyelim ki toprak olsun. Tarlanız var ve domates ektiniz. Yılda 10 ton elde ettiniz. Bunun karşılığında 10.000 TL gelir elde edebilirsiniz.
Nüfus olduğunu düşünelim. Bir tekstil atölyeniz var. Diyelim ki 5 kişilik bir aile olarak çalışıp yılda 10.000 T- shirt ürettiniz. Bunun ederi 100.000 TL olacak.
Yeraltı kaynağı, mesela petrol kuyunuz olsun. Varili 70 dolardan 1.000 varil satsanız 70.000 dolar eder. Yaklaşık 400.000 TL gelir elde ettiniz.
Oysa cep telefonu, mesela 10.000 TL’den 1.000 adet Iphonx üretip satsanız 10 milyon TL eder.
O halde çok net anlaşılıyor ki, zenginliğin kaynağı ne toprak ne nufüs, ne de yeraltı kaynağı. Açık ara TEKNOLOJİ en önde.
Nobel Bilim Ödüllerine baktığımızda Müslüman bilim insanımızdan, 1 Pakistan, 1 Mısır ve 1 Türk bilim insanı Aziz Sancar (2015) olmak üzere toplam 3 kişi ödül aldı. Bu ödülü alanların tamamının Batı ülkelerinin laboratuarlarından veya eğitim imkânlarından yararlandığını da hatırlatalım.
Müslümanların yalnızca yüzde 1’i kadar nüfusa sahip olan Museviler, Nobel Bilim Ödülü alan 100’ün üzerinde bilim insanını yetiştirdiler. Bunu da bilim ve teknoloji sayesinde başardılar.
Çözüm? Daha çok bilim daha çok AR-GE…. Bunun için; Bilim Teknoloji Grubu öncülüğünde, 29 Sivil Toplum Kuruluşu ile birlikte yaptığımız kampanya ile olarak yılda bir günü “bilim günü” olarak ilan ediyoruz. İstanbul’un Fethinden ve Fatih’in vizyonundan dolayı da buna en uygun günün 29 Mayıs olduğunu düşünüyoruz.
Demokratik ülkelerde halkın talebi önemli. Halk talep edecek ki siyasetçiler de bu konuya daha çok ilgi göstersinler.